Bacıyan-ı Rum (Anadolu Bacıları)
Anadolu Kadınlar Birliği (Bacıyan-ı Rum)
En eski Osmanlı Devleti tarih yazarı Âşık Paşazâde Anadolu'da kurulan Ahilik teşkilatı (Ahiyan-ı Rum yanında bir diğer sosyal zümre olan Bacıyan-ı Rum'dan (Anadolu Kadınlar Birliği'nden) bahseder. Âşık Paşazade Tarihin'de dört sosyal zümre arasında Anadolu Kadınlar Birliğine'de yer verilmesi, bu birliğin Ahi birlikleri kadar önemli hizmetler gördüklerini akla getirir.
Alman araştırmacı Franz Taeschener, Anadolu'da Ahilik Teşkilatı ile aynı devirde kurulan bu teşkilatın varlığına inanamaz çünkü o çağlarda Türk kadınının böyle bir teşkilat kuracak kadar bilinçlendiğine akıl erdiremez. Bu sebepten bir yazım hatası olabileceğini düşünerek Hacıyân- Rum veya Bahşiyan-ı Rum'un yanlışlıkla Bacıyan-ı Rum olarak kopya edildiğine hükmeder. Bu tezi biran kabul etsek bile, Anadolu hacıları veya Anadolu sihirbazlarının bir zümre halini almaları gerekirdi ki böyle bir teşkilatın mevcudiyeti tarihi bakımdan söz konusu edilemez.
"Bacı", Anadolu'da halen abla, kızkardeş manasını ifade eden bir kelime olarak kullanılmakta ve kadınların birbirlerine bacı diye hitap ettikleri bilinmektedir. Anadolu'da genellikle ahi zaviyeleri hali vakti yerinde bir ahi başkanı tarafından tesis edilirdi. Zaviyeler o yörede bağımsız bir ünite idi. Halkı sosyal kültürel ve dini konularda yönlendirici rol üstlenmişlerdi.
Anadolu'da tesis edilen ve sayıları binlerle ifade edilen bu zaviyelerin kurucuları arasında Bacı Ana, Sağrı Hatun, Savma Hatun gibi kadın adlarına rastlanılmaktadır. İbni Batuda da eserinde sık sık Anadolu kadınlarından sözeder. O halde Anadolu'da Ahilik Teşkilatı yanında çok güçlü bir Anadolu Kadınlar birliğinin mevcudiyetinden bahsedebilinir.
Kadınlar Birliğinin Faaliyeti:
Anadolu kadınları birliği Ahilerin kadınlar kolu olarak yetim, kimsesiz genç kızları himayesine almış, onların eğitimlerinde, ev bark sahibi olmalarından, sorumlu olmuşlardır. Bunun dışında kimsesi kalmayan ihtiyar kadınların bakımı, genç kızların evlendirilmesi gibi birtakım sosyal hizmetlerde bulunmuşlar, maddî sıkıntıda olanlara yardım etmişlerdir.
Ahi zaviyesinde gelen konuklara yemek hazırlamada, savaş zamanlarında ordunun ihtiyacı olan elbise ve savaş malzemelerinin bakımında ve onarımında yardımcı olmuşlardır. Anadolu kadınları teşkilatı, üyelerine şu telkinde bulunurlardı. "İşine, aşına, eşine sahip ol." Bu söz ahi kadın teşkilatının ana ilkesi olmuştur. İşine sahip ol; yani bilge ve becerikli ol ki, evinin düzenini koruyabilesin. Tasarruf et, fazla savurgan olma ki, ocağın devamlı tütsün. Eşine sahip ol ki, evine bağlı kalsın.
Anadolu kadınları sosyal yardımlar yanında ekonomiye önemli katlı sağlayan çeşitli el sanatlarında uğraşı vermişlerdir. Çadırcılık, keçecilik, halı, nakışçılık, örgücülük, kilim dokumacılık, oya dantelcilik ve kumaş imalinde ve bunlardan elbise yapılmasında faaliyet göstermişlerdir.